Türk Harb-İş Sendikası, eylül ayında açlık sınırının 639 YTL 1 YKr'ye, yoksulluk sınırının ise bin 953 YTL 9 YKr'ye yükseldiğini bildirdi.
Türk Harb-İş Sendikasından yapılan açıklamaya göre, Türkiye İstatistik Kurumu verileri baz alındığında ''açlık sınırı'' olan 4 kişilik bir ailenin asgari gıda harcaması, eylül ayında bir önceki aya göre 15 YTL 52 YKr (yüzde 2,49) artarak 639 YTL 1 YKr olarak hesaplandı. Bu artışta gıda maddelerindeki fiyat artışlarının etkili olduğu belirtildi.
''Yoksulluk sınırı'' olarak nitelendirilen 4 kişilik bir ailenin barınma, giyim, ulaşım gibi aylık zorunlu harcama tutarı ise geçen ay bir önceki aya göre 27 YTL 28 YKr (yüzde 1,42) artarak bin 953 YTL 9 YKr düzeyine yükseldi.
Açıklamada, ''tek bir çalışanın insanca yaşama koşullarında yaşayabilmesi için gerekli olan yoksulluk sınırı'' harcamasının da eylül ayında 15 YTL 18 YKr (yüzde 1,26) artarak bin 223 YTL 45 YKr'ye ulaştığı kaydedildi.
Y O R U M S U Z
9 Ekim 2007 Salı
8 Ekim 2007 Pazartesi
'Boyu kısaydı, niye onu gönderdiniz?'
KÜTAHYA - Van'ın Esenyamaç Köyü'ndeki Piyade Bölük Komutanlığı'na cumartesi günü PKK'nın yaptığı roketatarlı saldırıda şehit düşen 24 yaşındaki Piyade Onbaşı Ali Şahan, memleketi Kütahya'da gözyaşları içinde toprağa verildi. Cenaze töreninde oğlunun tabutuna sarılan anne Fatma Şahan, Tuğgeneral Hasan Küçükakyüz'e, "Ali'mi niye oraya gönderdiniz? Onun boyu çok kısaydı" diyerek ağladı. Anne Şahan, "Oğlum bana telefonda 'Anne merak etme, ben iyiyim. Yine de hakkını helal et' dedi' diye konuştu. Şahan'ın cenazesi Hava Şehitliği'nde toprağa verildi. (dha)
Dün hayatını kaybeden, artık aramızda olmayan, nefes alamayan, yemek yiyemeyen, gülemeyen, konuşamayan tüm şehitlerimize. Fazla bir şey söylemek ya da yazmak istemiyorum. Haberi okuduğumdan beri kafama kazınan bu cümleyi düşünüyorum. "onun boyu çok kısaydı". tüm anne olanlar bunun ne demek olduğunu çok iyi anlarlar. Başın sağolsun kardeşim, Allah sabır versin. Bizim elimizden başka bir şey gelmiyor ne yazık ki....
KÜTAHYA - Van'ın Esenyamaç Köyü'ndeki Piyade Bölük Komutanlığı'na cumartesi günü PKK'nın yaptığı roketatarlı saldırıda şehit düşen 24 yaşındaki Piyade Onbaşı Ali Şahan, memleketi Kütahya'da gözyaşları içinde toprağa verildi. Cenaze töreninde oğlunun tabutuna sarılan anne Fatma Şahan, Tuğgeneral Hasan Küçükakyüz'e, "Ali'mi niye oraya gönderdiniz? Onun boyu çok kısaydı" diyerek ağladı. Anne Şahan, "Oğlum bana telefonda 'Anne merak etme, ben iyiyim. Yine de hakkını helal et' dedi' diye konuştu. Şahan'ın cenazesi Hava Şehitliği'nde toprağa verildi. (dha)
Dün hayatını kaybeden, artık aramızda olmayan, nefes alamayan, yemek yiyemeyen, gülemeyen, konuşamayan tüm şehitlerimize. Fazla bir şey söylemek ya da yazmak istemiyorum. Haberi okuduğumdan beri kafama kazınan bu cümleyi düşünüyorum. "onun boyu çok kısaydı". tüm anne olanlar bunun ne demek olduğunu çok iyi anlarlar. Başın sağolsun kardeşim, Allah sabır versin. Bizim elimizden başka bir şey gelmiyor ne yazık ki....
6 Ekim 2007 Cumartesi
Artık biri bu rezilliğe dur desin. Bu kez canlı yayında medyumlar yumruklaştı.
Ekranlardaki rezillik diz boyu... Lerzan Mutlu'nun Fox TV'de yayınlanan programı bunun son örneğine sahne oldu.
Büyülerle insanları kandıran iki şarlatan ekrana çıkarıldı. Yetmezmiş gibi bir de canlı yayında yumruklu kavga yaşandı.
Konuklar medyum olduğunu iddia eden Recep Kaplan ile Abdülkadir Alper isimli iki şahıstı. Medyum Recep Kaplan "125 milletvekili bana geliyor" deyince diğeri buna çok sinirlendi. Yerinden kalktığı gibi Kaplan'ın üstüne atladı.
Aslında medya tarihimizde bu bir ilk değil. daha önce meydum memiş, medyum ketoyu yumruklamıştı. tabi ikinci defa tekrarlanması bu rezaleti değiştirmiyor ama alışkanlık yapıyo izleyiciler karşısında.
3 Ekim 2007 Çarşamba
Fedakarlık
Kocası için kendini satacak
İnanılmaz bir haber. Kadın kendini ve çocuğunu satışa çıkardı. Neden mi?
Hindistan'da bir kadın, trenin aracını biçmesi sonucu ağır yaralanan kocasının hastane masraflarını ödeyebilmek için oğluyla birlikte kendisini satılığa çıkardı.
Hindistan'da yayımlanan The Times of India gazetesi, ülkedeki milyonlarca yoksulun hastane kapılarında çektiği zorluklara dikkati çekmek amacıyla yayımladığı haberde, 34 yaşındaki genç anne Harsh Sharma'nın dramına yer verdi.
Haberde, bilinci kapalı olan kocası hastaneye kaldırıldığından beri 5 yaşındaki oğluyla yaşam mücadelesi veren genç annenin, evdeki bütün eşyaları sattığı ve ancak 100 bin rupi (yaklaşık 2500 Dolar) toplayabildiği, oysa doktorların tedavi masrafları için 300-400 bin rupi daha istediği belirtildi.
Genç kadının, "Satacak bir şeyim kalmadı, oğlumdan ve kendimden başka" şeklindeki ifadelerine yer verilen haberde, ülkede ücretsiz hizmet veren devlet hastanelerinin bulunduğu, ancak doktor azlığı ve tıbbi malzeme yokluğu yüzünden hastaların özel hastanelere yönlenmek zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Yaklaşık 1,1 milyar Hintlinin sağlık sigortasının bulunmadığına işaret edilen haberde, hükümetin geçen hafta günde 30 sentten az parayla yaşamak durumda olan vatandaşlarına bir sağlık sigortası programı başlatıldığını ilan ettiği de belirtildi.
Ekonomik olarak gelişmekte olan Hindistan'da 830 milyon insan, günde 2 dolardan az para kazanarak yaşamaya çalışıyor. Bunlardan 240 milyonuysa günde 1 dolardan az parayla geçinmek zorunda.
(www.internethaber.com)
Eğer gerçek bir haberse, fedakar olduğu kadar politik duruşu olan bir davranış. Üzerinde saatlerce konuşulacak, bir sürü haber yapılacak, ahkam kesilecek. İçi boşaltılınca unutulacak. Ama bu unutuş, durumun acıklılığının üzerini kapatamayacak ne yazık...
İnanılmaz bir haber. Kadın kendini ve çocuğunu satışa çıkardı. Neden mi?
Hindistan'da bir kadın, trenin aracını biçmesi sonucu ağır yaralanan kocasının hastane masraflarını ödeyebilmek için oğluyla birlikte kendisini satılığa çıkardı.
Hindistan'da yayımlanan The Times of India gazetesi, ülkedeki milyonlarca yoksulun hastane kapılarında çektiği zorluklara dikkati çekmek amacıyla yayımladığı haberde, 34 yaşındaki genç anne Harsh Sharma'nın dramına yer verdi.
Haberde, bilinci kapalı olan kocası hastaneye kaldırıldığından beri 5 yaşındaki oğluyla yaşam mücadelesi veren genç annenin, evdeki bütün eşyaları sattığı ve ancak 100 bin rupi (yaklaşık 2500 Dolar) toplayabildiği, oysa doktorların tedavi masrafları için 300-400 bin rupi daha istediği belirtildi.
Genç kadının, "Satacak bir şeyim kalmadı, oğlumdan ve kendimden başka" şeklindeki ifadelerine yer verilen haberde, ülkede ücretsiz hizmet veren devlet hastanelerinin bulunduğu, ancak doktor azlığı ve tıbbi malzeme yokluğu yüzünden hastaların özel hastanelere yönlenmek zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Yaklaşık 1,1 milyar Hintlinin sağlık sigortasının bulunmadığına işaret edilen haberde, hükümetin geçen hafta günde 30 sentten az parayla yaşamak durumda olan vatandaşlarına bir sağlık sigortası programı başlatıldığını ilan ettiği de belirtildi.
Ekonomik olarak gelişmekte olan Hindistan'da 830 milyon insan, günde 2 dolardan az para kazanarak yaşamaya çalışıyor. Bunlardan 240 milyonuysa günde 1 dolardan az parayla geçinmek zorunda.
(www.internethaber.com)
Eğer gerçek bir haberse, fedakar olduğu kadar politik duruşu olan bir davranış. Üzerinde saatlerce konuşulacak, bir sürü haber yapılacak, ahkam kesilecek. İçi boşaltılınca unutulacak. Ama bu unutuş, durumun acıklılığının üzerini kapatamayacak ne yazık...
1 Ekim 2007 Pazartesi
jet hızıyla
Türkiye’de internet Avrupa’da en yavaş 4’üncü
İngiltere’de faaliyet gösteren Enformasyon Teknolojisi Keşif Vakfı tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, Türk internet kullanıcılarının Avrupa’nın en yavaş dördüncü geniş ağ sistemine (broadband) sahip olduğunu ortaya koydu.
LONDRA - 15 Avrupa ülkesindeki geniş ağ hızlarını karşılaştıran araştırmacılar, Türkiye’nin saniyede 2 megabit hızla (mbps) bu alanda 12. olduğunu açıkladı.
Listenin ilk sırasında saniyede 21,7 megabit hıza sahip Finlandiya yer alırken, ikinciliğe saniyede 18,2 megabit hıza sahip İsveç otururken, üçüncü sırada da saniyede 17,6 megabit hızla Fransa bulunuyor.Diğer ülkeler 4’üncü Hollanda (8,8 mbps), 5’inci Polonya (7,5 mbps), 6’ncı Almanya (6 mbps), 7’nci Macaristan (3 mbps), 8’inci Slovakya (2,8 mbps), 9’uncu İngiltere (2,6 mbps), 10’uncu İsviçre (2,3 mbps), 11’inci İrlanda (2,2 mbps) diye sıralanırken, 12’inci Türkiye’yi 1.6 mbps ile 13’üncü olarak Çek Cumhuriyeti, 1,2 mbps ile 14’üncü olarak İspanya izliyor.Yunanistan ise 1 mbps ile listenin sonuncusu olabildi.
(www.ntvmsnbc.com)
MFÖ'müzün M'si çok kıymetli Mazhar Bey,sevgili eşleri Biricik Hanım başta olmak üzere o dehşetengiz ttnet reklamında emeği geçen herkese en derin hissiyatımla sunuyorum:)
İngiltere’de faaliyet gösteren Enformasyon Teknolojisi Keşif Vakfı tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, Türk internet kullanıcılarının Avrupa’nın en yavaş dördüncü geniş ağ sistemine (broadband) sahip olduğunu ortaya koydu.
LONDRA - 15 Avrupa ülkesindeki geniş ağ hızlarını karşılaştıran araştırmacılar, Türkiye’nin saniyede 2 megabit hızla (mbps) bu alanda 12. olduğunu açıkladı.
Listenin ilk sırasında saniyede 21,7 megabit hıza sahip Finlandiya yer alırken, ikinciliğe saniyede 18,2 megabit hıza sahip İsveç otururken, üçüncü sırada da saniyede 17,6 megabit hızla Fransa bulunuyor.Diğer ülkeler 4’üncü Hollanda (8,8 mbps), 5’inci Polonya (7,5 mbps), 6’ncı Almanya (6 mbps), 7’nci Macaristan (3 mbps), 8’inci Slovakya (2,8 mbps), 9’uncu İngiltere (2,6 mbps), 10’uncu İsviçre (2,3 mbps), 11’inci İrlanda (2,2 mbps) diye sıralanırken, 12’inci Türkiye’yi 1.6 mbps ile 13’üncü olarak Çek Cumhuriyeti, 1,2 mbps ile 14’üncü olarak İspanya izliyor.Yunanistan ise 1 mbps ile listenin sonuncusu olabildi.
(www.ntvmsnbc.com)
MFÖ'müzün M'si çok kıymetli Mazhar Bey,sevgili eşleri Biricik Hanım başta olmak üzere o dehşetengiz ttnet reklamında emeği geçen herkese en derin hissiyatımla sunuyorum:)
Hayııırrrrr!!!!
İşyerinde stres menopoz getiriyor
Çalışma saatleri uzun olan ve stresli işlerde çalışan kadınların menopoza erken girdiği belirlendi.
Fransa'daki Versailles Üniversitesi'nin 50 yaşın üzerindeki 1500 kadın üzerinde yaptığı araştırmada, haftalık çalışma saatleri 48 saatin üzerinde olan ve iş yerinde stres yaşayan kadınların doğurgan dönemlerinin daha erken sona erdiği bulundu.
Bu kadınların, ortalama menopoz yaşı olan 52'den bir yıl önce, 51 yaşında menopoza girdiği görüldü. Depresyondaki kadınların da daha erken yaşta menopoza girdikleri belirlendi.
(1.10.2007 - haberturk.com)
Çalışan kadınlar erkekler dünyasında savaşırken erkekleşiyorlar diye boşuna demiyorlar demek ki. Bilimsel olarak da destekleniyor şimdi. Bazen iş dünyası ne kadar vazgeçilmez diye de düşünmeden edemiyor insan :)
Çalışma saatleri uzun olan ve stresli işlerde çalışan kadınların menopoza erken girdiği belirlendi.
Fransa'daki Versailles Üniversitesi'nin 50 yaşın üzerindeki 1500 kadın üzerinde yaptığı araştırmada, haftalık çalışma saatleri 48 saatin üzerinde olan ve iş yerinde stres yaşayan kadınların doğurgan dönemlerinin daha erken sona erdiği bulundu.
Bu kadınların, ortalama menopoz yaşı olan 52'den bir yıl önce, 51 yaşında menopoza girdiği görüldü. Depresyondaki kadınların da daha erken yaşta menopoza girdikleri belirlendi.
(1.10.2007 - haberturk.com)
Çalışan kadınlar erkekler dünyasında savaşırken erkekleşiyorlar diye boşuna demiyorlar demek ki. Bilimsel olarak da destekleniyor şimdi. Bazen iş dünyası ne kadar vazgeçilmez diye de düşünmeden edemiyor insan :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)